YEHOVA TANRI yeryüzünü yaratmadan çok önce gökte melekleri yarattı. Zamanla bu meleklerden biri, sadece Tanrı’nın hakkı olan bir şeye göz dikerek O’nun yerine kendisine ibadet edilmesini arzuladı. Bu arzuyu gerçekleştirmeye çalışarak kendini Şeytan, yani “Karşı Gelen” haline getirdi. Peki Şeytan Tanrı’ya nasıl karşı geldi?

Şeytan, Havva’yı kurnazca bir yöntemle aldatarak Tanrı’ya itaatsizlik etmesini sağladı. O, Yehova Tanrı’nın belirli bir ağacın meyvesinden yemeyi yasaklayarak Havva’yı iyi bir şeyden mahrum ettiğini ileri sürdü. Küstahça, Yehova’yı yalancılıkla suçladı ve şu sözlerle Havva’nın O’nun rehberliğini reddetmesi gerektiğini ima etti: “Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesinden yediğiniz gün gözleriniz açılır, iyiyi kötüyü bilerek Tanrı gibi olursunuz” (Başlangıç 3:5). Havva Şeytan’ın yalanlarına kandı. Tanrı’nın emrini çiğnedi ve Âdem’i de etkileyerek onun da aynısını yapmasını sağladı. O zamandan beri Şeytan, gerçek imana sahip olan herkesin düşmanıdır. Ve bugüne dek insanları aldatmaya devam ediyor. Bunu nasıl yapıyor?

Şeytan, İsrailoğullarını yozlaştırmak için putperestliği ve insan geleneklerini kullandı. İsa Mesih onların din adamlarına, “öğreti olarak insan emirlerini” öğrettikleri için ibadetlerinin boş olduğunu söyledi (Matta 15:9). O ulus Mesih’i reddedince Tanrı da onları reddetti. İsa onlara şöyle dedi: “Tanrı’nın krallığı sizden alınacak ve meyvelerini yetiştirecek bir millete verilecek” (Matta 21:43). Bundan sonra, İsa’yı izleyenler Tanrı’nın toplumu oldu.

Şeytan bunun üzerine İsa’nın takipçilerini yozlaştırmaya çalıştı. Peki başarılı oldu mu? İsa bir örnekle neler olacağını önceden bildirdi. Bu örnekte bir adam tarlasına buğday ekmişti. Sonra bir düşman gelip buğdayın arasına delice, yani zararlı bir bitki ekti. İki ürün de hasat vaktine kadar büyümeye bırakıldı. Sonra deliceleri buğdaylardan ayırdılar ve yok ettiler. Buğdayları ise toplayıp toprak sahibinin ambarına koydular.

İsa peygamber daha sonra bu örneğin ne anlama geldiğini öğrencilerine açıkladı. Tohumu ekenin kendisi olduğunu söyledi. Şöyle devam etti: “İyi tohum krallığın oğulları, deliceler ise kötü olanın oğullarıdır. Deliceleri eken düşman, İblis’tir. Hasat, ortamın sonudur ve orakçılar meleklerdir” (Matta 13:38, 39). İsa böylece gerçek takipçilerini buğdaya benzetti. Fakat Şeytan daha sonra İsa’nın bu gerçek takipçilerinin arasına deliceler, yani sahte öğrenciler ekti. Dolayısıyla İsa’nın önceden bildirdiği gibi onun ölümünden sonraki yüzyıllarda sahte öğrenciler ortaya çıkmaya başladı. Onlar, Tanrı’nın üç kişiden oluştuğunu öne süren Üçleme öğretisi gibi yalan öğretiler yaydılar. İsa’nın bu sahte takipçileri ayrıca putperestlik yapmaya ve siyasete karışmaya başladılar. Sadece küçük bir azınlık İsa’nın öğrettiklerine sadık kaldı.

Fakat İsa’nın açıkladığı gibi bu durum sonsuza dek devam etmeyecekti. Tanrı’nın melekleri gerçek imana sahip olmayanları yok edilmek üzere ayıracaktı. Böylece gerçek imana sahip olanları saptamak daha kolay olacaktı. İsa sonunda imanın başdüşmanı İblis Şeytan’ın da yok edileceğini söyledi. Evet, gerçek iman zafer kazanacaktı!

Peki günümüzde gerçek imana sahip olan kişileri nasıl ayırt edebilirsiniz? Sonraki bölüm bu konuyu açıklıyor.