İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Tanrısal Hakikatlerin Aydınlanmasında Bir Dönüm Noktası!

Tanrısal Hakikatlerin Aydınlanmasında Bir Dönüm Noktası!

Tanrısal Hakikatlerin Aydınlanmasında Bir Dönüm Noktası!

Kutsal Kitap – Yeni Dünya Çevirisinin Türkçede Yayımlanması

GEÇEN yıl, 29 Ağustos 2008’de Tanrısal hakikatlerin aydınlanmasında bir dönüm noktası yaşandı: Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi Türkçede çıktı.

Yeni Dünya Çevirisi Türkiye’deki Tanrı’dan korkan insanların uzun zamandır kullandığı Kutsal Kitap çevirilerinin yanında yerini aldı. Peki Kutsal Kitabın başka bir çevirisine neden ihtiyaç duyuldu? Bu projenin arkasında kim var? Yeni Dünya Çevirisi’nin güvenilirliğinden nasıl emin olabilirsiniz?

Neden Bu Kadar Çok Kutsal Kitap Çevirisi Var?

Son yıllarda Kutsal Kitabın farklı dillerde pek çok yeni çevirisi yayımlandı. Bazı yeni çeviriler sayesinde Tanrı’nın Sözü kimi dillerde ilk defa elde edilebildi. Bununla birlikte, bazı dillerde yerleşmiş Kutsal Kitap çevirileri olduğu halde yeni çeviriler çıkarılıyor. Neden? Sakae Kubo ve Walter Specht tarafından yayımlanan So Many Versions? kitabı şöyle açıklıyor: “Kutsal Kitabın hiçbir çevirisi sonuncu çeviri olarak görülemez. Çeviriler Kutsal Kitap hakkında yapılan yeni incelemelere ve dildeki değişimlere ayak uydurmalı.”

Bu yüzyılda, Kutsal Kitabın yazıldığı orijinal diller olan İbranice, Aramca ve Yunanca dilleriyle ilgili anlayış son derece gelişti. Ayrıca bu dönemde önceki nesillerde Kutsal Kitabı çevirenlerin kullandığından daha eski ve daha doğru olan Kutsal Kitap elyazmaları bulundu. Bu nedenle Tanrı’nın Sözü günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar doğru şekilde çevrilebilir!

The Atlantic Monthly dergisi ticari girişimlere değinerek şöyle diyor: “Kutsal Kitap yayımlamak kârlı, hem de şaşırtıcı ölçüde kârlı bir iştir.” Ancak görünüşe göre daha iyi satış yapma arzusu çevirinin doğruluğuyla ilgili duyulan kaygıyı zaman zaman gölgeliyor. Bir Kutsal Kitap çevirisinde, yayımcılar “sıkıcı” olarak adlandırdıkları kısımları metinden çıkaracak kadar ileri gitti. Başka bir çeviride günümüzdeki okuyuculara ters gelebilecek sözcükler ya da ifadeler değiştirildi. Örneğin feministlere cazip gelmesi için Tanrı “Baba-Anne” olarak adlandırıldı.

Tanrı’nın İsmi Saklanıyor

Belki de en rahatsız edici eğilim Tanrı’nın ismi olan Yehova’nın kullanımıyla ilgilidir. (Bazı bilginler bu ismi “Yahve” olarak çevirir.) Kutsal Kitabın eski elyazmalarında bu kutsal isim, İbranice dört sessiz harften oluşmaktadır; bu harfler YHVH ya da JHVH olarak yazılır. Bu özel isim Eski Ahit olarak da bilinen kısımda 7.000 kez geçer (Çıkış 3:15; Mezmur 83:18). Açıkça görülüyor ki, Yaratıcımız Kendisine tapınanların bu ismi bilmesini ve kullanmasını istedi.

Ancak yüzyıllar önce Yahudiler boşinançlar yüzünden Tanrı’nın ismini kullanmayı bıraktılar. Daha sonra bu tür boşinançlar Hıristiyan Âlemine de bulaştı (Ayrıca Elçiler 20:29, 30; 1. Timoteos 4:1 ile karşılaştırın). Kutsal Kitap çevirmenlerinin Tanrı’nın ismi yerine “RAB” unvanını kullanmaları alışkanlık haline geldi. Bugün Tanrı’nın ismi çoğu Kutsal Kitap çevirisinden tamamen çıkarılmıştır. Hatta Kutsal Kitabın bazı çağdaş çevirileri Yuhanna 17:6’da geçen “ad” kelimesini bile attı; İsa orada “Senin adını açıkça bildirdim” demişti. Today’s English Version bu ayeti şöyle çeviriyor: “Seni tanıttım.”

Tanrı’nın ismine karşı neden böyle olumsuz bir tavır takınılıyor? Bunu anlamak için Practical Papers for the Bible Translator dergisindeki ifadelere bakalım (Cilt 43, sayı 4, 1992). Bu dergi Kutsal Kitabın dünya çapında çevrilmesi işinin büyük kısmını koordine eden Birleşik Kitabı Mukaddes Şirketleri (UBS) tarafından yayımlanıyor. Derginin bir makalesinde şöyle yazıyor: “YHVH şüphesiz özel isim olduğundan, ilke olarak transliterasyon bu ismi çevirmenin en mantıklı yolu olacaktı.” Fakat makale devamen şu uyarıda bulunuyor: “Ancak dikkate alınması gereken bazı gerçekler de var.”

Bu “gerçekler” ne kadar geçerli? Bu dergiye göre bazı bilginler şöyle mantık yürütüyor: “Eğer Yahve gibi bir ismi [Hıristiyan olmayan kişilere] tanıtırsak, yanlış izlenimler uyandırabilir . . . . , ‘Yahve’nin yabancı bir Tanrı ya da yeni ve tanınmayan bir Tanrı olduğunu, yani bildikleri Tanrı’dan farklı olduğunu düşünebilirler.” Ancak Kutsal Kitap Yehova Tanrı’nın, Hıristiyan olmayan kişilerin tapındığı putlardan farklı olduğunu özellikle vurgular (İşaya 43:10-12; 44:8, 9).

Bazı bilginler Tanrı’nın ismi yerine “RAB” unvanını kullanarak sadece geleneği izlediklerini söylüyor. Fakat İsa, Tanrı’yı küçük düşüren gelenekleri izlemeyi mahkûm etti (Matta 15:6). Zaten bir ismin yerine unvan kullanılması gerektiği fikri Kutsal Yazıların hiçbir yerinde bulunmuyor. İsa Mesih’in “Tanrı’nın Sözü” ve “Krallar Kralı” gibi birçok unvanı var (Vahiy 19:11-16). İsa’nın ismi yerine bu unvanlardan birinin mi kullanılması gerekir?

Değindiğimiz dergideki bir başka makale de şöyle diyor: “İsmin ‘Yehova’ şeklinin kullanımından normalde kaçınılmalıdır.” Peki neden? “Bilginler orijinal telaffuzun en doğru karşılığının ‘Yahve’ olduğuna inanıyor.” Yine de Yeremya, İşaya ve İsa gibi Kutsal Kitaptaki bilinen isimler de İbranicedeki asıl telaffuzlarına pek benzememektedir (Yirmeyah, Yeşayahu ve Yehoşua). “Yehova”, Tanrı’nın isminin geçerli bir karşılığı ve birçok kişinin bildiği şekli olduğundan, kullanımıyla ilgili itirazlar temelsizdir. Gerçekten de Tanrı’nın ismini kullanmak konusundaki bu isteksizlik anlaşılan bilgiye değil, duygulara ve önyargılara dayanıyor.

Ancak bu sadece akademik boyutu olan bir mesele değil. Örneğin Hindistan’daki bir UBS danışmanı, Tanrı’nın ismini bir zamanlar geçtiği çevirilerden çıkarmanın sonuçlarını yazdı. Şöyle diyor: “Hindular Tanrı unvanıyla ilgilenmiyorlar; Tanrı’nın özel ismini bilmek istiyorlar ve bu ismi bilmedikçe Tanrı’yla ilişki geliştiremiyorlar.” Aslında aynı şey Tanrı’yı arayan herkes için söylenebilir. Tanrı’yı gerçek anlamda tanımak için O’nun ismini bilmeliyiz; O kişiliği olmayan bir güç değil, tanıyabileceğimiz bir Kişidir (Çıkış 34:6, 7). Kutsal Kitap şöyle der: “Yehova’ya adıyla yakaran herkes kurtulacaktır” (Romalılar 10:13). Tanrı’ya tapınanlar O’nun ismini kullanmak zorundadır!

Tanrı’yı Yücelten Bir Çeviri

Bu nedenle 1950’de Yunanca Kutsal Yazıların Yeni Dünya Çevirisi’nin İngilizce baskısı yayımlandığında bir dönüm noktası yaşandı. Eski Ahit olarak da adlandırılan İbranice Kutsal Yazılar ise sonraki 10 yılda kısımlar halinde yayımlandı. 1961’de tüm Kutsal Kitap tek bir cilt halinde yayımlandı. Yeni Dünya Çevirisi, “Eski Ahit”te Tanrı’nın kutsal isminin geçtiği yaklaşık 7.000 yerde bu ismi Yehova olarak çevirmektedir. Özellikle, Yeni Ahit olarak da bilinen Yunanca Kutsal Yazılarda Tanrı’nın ismini 237 kez kullanarak metne geri kazandırması dikkat çekicidir.

Bu ismi metne geri kazandırmak Tanrı’yı yüceltmekle kalmaz aynı zamanda okuyucuya daha iyi bir anlayış kazandırır. Örneğin, birçok çeviri Matta 22:44’ü “Rab Rabbime dedi” diye çevirir. Fakat kimin kimle konuştuğu belli değildir. Yeni Dünya Çevirisi bu ayeti “Yehova Efendime dedi ki” diye çevirir. Böylece Mezmur 110:1 doğru şekilde aktarılmış olur. Okuyucular bu şekilde Yehova Tanrı’yla Oğlu arasındaki çok önemli ayrımı yapabilir.

Arkasında Kim Var?

Yeni Dünya Çevirisi, Yehova’nın Şahitlerinin dünya çapındaki yasal temsilcisi olan Watch Tower Bible and Tract Society tarafından yayımlanmıştır. Yehova’nın Şahitleri 100 yılı aşkın zamandır Kutsal Kitabı dünya çapında basıp dağıtmaktadır. Bu çeviri ise Yehova’nın Şahitlerine Yeni Dünya Çevirisi Kurulu olarak bilinen bir grup tarafından sunulmuştur. Bu kurulun üyeleri kişisel şan şöhret edinmeye çalışmanın aksine, öldükten sonra bile isimlerinin gizli kalmasını talep ettiler (1. Korintoslular 10:31 ile karşılaştırın).

Peki bu çevirinin adı neden Yeni Dünya Çevirisi oldu? Bu isim çevirmenlerin 2. Petrus 3:13’te vaat edildiği gibi “yeni bir yerin eşiğinde olduğumuza” kesin olarak ikna olduklarını gösterir. Kurulun yazdığı gibi, “eski dünyanın geçmekte olduğu [bu] dönem” boyunca Kutsal Kitap çevirilerinin “Tanrı’nın Sözündeki pak hakikati” aydınlatması büyük önem taşır (1950 baskısının Önsözü).

Doğru Bir Çeviri

Çeviri kurulu, bu görüşünün gereği olarak doğruluğa öncelik vermiştir. İngilizce baskının çevirmenleri doğrudan orijinal İbranice, Aramca ve Yunanca metinler üzerinde çalıştılar ve var olan en iyi metinleri kullandılar. * Eski metinleri mümkün olduğunca kelimesi kelimesine çevirmek üzere çok büyük bir dikkat gösterildi; fakat kullanılan dilin günümüz okuyucuları tarafından anlaşılan bir dil olmasına da dikkat edildi.

Bu nedenle bazı uzmanların Yeni Dünya Çevirisi’ni orijinal dile sadık kalmasından ve doğruluğundan ötürü övmesi şaşırtıcı değildir. İsrail’de İbranice uzmanı olan Profesör Benjamin Kedar 1989’da şunları söyledi: “İbranice Kutsal Kitap ve çevirileri üzerine yaptığım dilbilgisi araştırmalarımda, sık sık Yeni Dünya Çevirisi olarak bilinen çevirinin İngilizce baskısını kullanıyorum. Bunu yaptığımda hep aynı şeyleri hissediyorum; bu çalışma, metni mümkün olan en doğru şekilde anlamak üzere dürüst bir çaba yansıtıyor.”

Başka Dillerde de Yayımlanıyor

Yehova’nın Şahitleri yerinde olarak İngilizce dışında birçok dilde de Yeni Dünya Çevirisi’nin elde edilmesini sağladı. Bu çeviri şu anda kısmen ya da bütün olarak 60’tan fazla dilde yayımlanmıştır. Bu işi kolaylaştırmak için, Kutsal Kitabın sözcük incelemesini bilgisayar teknolojisiyle birleştiren bir çeviri yöntemi geliştirildi. Ayrıca çevirmenlere yardımcı olmak amacıyla Tercüme Hizmetleri adlı bir bölüm kuruldu. Yehova’nın Şahitlerinin Yönetim Kurulu, Yazı Heyeti aracılığıyla Kutsal Kitabın çeviri işinin gözetimini tam anlamıyla sağlamaktadır. Peki çeviri nasıl yapılıyor?

İlk olarak, kendini Tanrı’ya adamış İsa’nın takipçilerinden oluşan bir grup, çeviri ekibi olarak tayin edilir. Çevirmenler bağımsız olarak çalışmak yerine ekip olarak birlikte çalıştığında daha iyi, daha uyumlu bir çeviri yaptıkları görüldü (Özdeyişler 11:14 ile karşılaştırın). Genelde ekip, Yehova’nın Şahitlerinin yayınlarını zaten tercüme eden kişilerden oluşturulur. Sonra Kutsal Kitap çevirisinde uyulacak temel ilkeler ve özel olarak bu amaçla geliştirilmiş bilgisayar programları hakkında kapsamlı bir eğitim görürler.

Çeviri ekibinin hedefi (1) doğru, (2) tutarlı, (3) hedef dilin izin verdiği ölçüde kelimesi kelimesine çevrilmiş ve (4) sıradan insanların kolaylıkla anlayacağı bir Kutsal Kitap yayımlamaktır. Peki bunu nasıl yaparlar? Yeni çıkan Kutsal Kitabı ele alalım. Çeviri ekibi önce, İngilizce Yeni Dünya Çevirisi’nde geçen başlıca Kutsal Kitap terimlerinin tümü için Türkçe karşılıklar belirledi. Kullandıkları bilgisayarlar, Kutsal Kitapta o terimle bağlantılı olarak kullanılan sözcükleri ve eşanlamlı diğer sözcükleri göstermek üzere programlanmıştır. Ayrıca bilgisayar İngilizce sözcüklerin hangi Yunanca ya da İbranice sözcüklerden geldiğini de gösterir; bu özellik, çevirmenin Yunanca ya da İbranice sözcüklerin kitabın başka yerlerinde nasıl çevrildiğini incelemesini mümkün kılar. Tüm bunlar çevirmenlerin Türkçe karşılıkları seçmesinde çok yardımcı oldu. Ekip bu sözcükler hakkında fikir birliğine vardıktan sonra, bilgisayarda her bir ayet içindeki sözcüklerin Türkçe karşılıklarını gösteren programı kullanarak Kutsal Kitabı çevirmeye başladı.

Ancak çeviri işi bir dizi kelimenin yerine hedef dildeki karşılıklarını koymaktan çok daha fazlasını içerir. Seçilen Türkçe ifadelerin Kutsal Yazıların her cümlesinde kendi bağlamı içinde doğru düşünceyi vermesi için çok çaba harcanması gerekti. Dilbilgisinin ve sözdiziminin hoş ve doğal olmasına da dikkat edildi. Bu proje için ne kadar çaba harcandığını kitabı okuduğunuzda açıkça göreceksiniz. Yeni Dünya Çevirisi’nin Türkçe baskısı, eski metinlere sadık kalmakla birlikte Tanrı’nın Sözünün kolay okunabilmesini, açık ve anlaşılır olmasını sağlıyor.

Sizi, Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi’ni kişisel olarak dikkatle incelemeye teşvik ediyoruz. Bu derginin yayımcılarından ya da Yehova’nın Şahitlerinin yörenizdeki cemaatinden bu kitaptan edinebilirsiniz. Tanrı’nın sözlerinin dilinize sadık şekilde çevrildiğine tam olarak güvenerek okuyabilirsiniz. Hiç şüphesiz kısa sürede siz de şunu göreceksiniz: Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi’nin Türkçede yayımlanması Tanrısal hakikatlerin aydınlanmasında bir dönüm noktasıdır!

[Dipnotlar]

^ p. 24 Yunanca metinde, Westcott ve Hort tarafından yayımlanan The New Testament in the Original Greek temel alındı. İbranice Kutsal Yazılar için de R. Kittel’in yayımladığı Biblia Hebraica temel alındı.

[Sayfa 21’deki çerçeve/resimler]

Yeni Dünya Çevirisi’nin Bazı Özellikleri

Rahat Okunabilen Net Harfler

Paragraflar Halinde Gruplandırılmış Ayetler: Her bir ayet ayrı bir paragraf halinde yazılmaktansa ayetler paragraflar halinde gruplandırılmıştır. Bu, okuyucunun Kutsal Kitabı kaleme alan kişilerin düşünce akışını takip etmesine yardımcı olur.

Sıralı Başlıklar: Çoğu sayfanın üst kısmında yer alan başlıklar Kutsal Kitaptaki kayıtların kolayca bulunmasını sağlar.

Göndermeler: Her sayfanın ortasında ve altında okuyucuyu bağlantılı ayetlere yönlendiren göndermeler bulunur.

Konkordans: Kitabın arkasındaki bu kısım “Kutsal Kitap Sözcük Dizini” olarak adlandırılır. Burada, Kutsal Kitaptan seçilmiş sözcükler ve kitaptaki yerleri, genellikle bağlamı gösteren kısa bir kısımla birlikte listelenmiştir.

Ek: Bu kısım, temel Kutsal Kitap öğretileri ve bağlantılı konular hakkında bir dizi kısa makaleden oluşur.

[Sayfa 18’deki resim]

Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi