Teknoloji sayesinde tarihte hiç olmadığı kadar çok insanla, daha kolay bir şekilde iletişim kurabiliyoruz. Buna rağmen, kurduğumuz arkadaşlıklar bize çok yüzeysel gibi görünüyor olabilir. Bir genç bu durumu şöyle ifade ediyor: “Babamın yıllardır süren dostlukları var. Fakat benim dostluklarım böyle kalıcı olmadı.”

Peki günümüzde kalıcı ve anlamlı dostluklar kurmak neden bu kadar zor?

Suçun bir kısmı teknolojide. Mesajlaşarak, ayrıca sosyal paylaşım sitelerini ve sosyal medyanın diğer türlerini kullanarak uzaktaki biriyle arkadaşlığımızı sürdürebileceğimizi düşünebiliriz. Ancak ne yazık ki artık anlamlı sohbetlerin yerini ışık hızıyla yazılan mesajlar ve tweetler aldı. Artificial Maturity kitabı şunları diyor: “İnsanlar giderek daha az yüz yüze iletişim kuruyorlar. Öğrenciler ekran önünde daha çok, birbirleriyle daha az vakit geçiriyorlar.”

Bazı durumlarda teknoloji, arkadaşlıkları olduğundan daha yakınmış gibi gösterebilir. 22 yaşındaki Brian * şunları diyor: “Kısa süre önce fark ettim ki, arkadaşlarımın halini hatırını sormak için onlara mesaj atan hep ben oluyordum. Bu yüzden onlara mesaj yazmayı bıraktım ve kaçının merak edip bana mesaj atacağını görmek istedim. Dürüst olmak gerekirse çok azı bunu yaptı. Anlaşılan bazı arkadaşlarım düşündüğüm kadar bana yakın değilmiş.”

Peki mesajlaşmak ve sosyal medya insanlarla iletişimi sürdürmene, dolayısıyla arkadaşlıklarını güçlendirmene yardım edemez mi? Evet, tabii eğer bu kişilerle teknolojiyi kullanmadan da görüşüyorsan. Elbette sosyal medya başkalarıyla aranda bir köprü oluşturabilir fakat bu köprü seni onlara yakınlaştırmaz.

Gerçek dostluğun anlamını düşün. Kutsal Kitap bir dostun “kardeşten de yakın” olabileceğini söyler (Özdeyişler 18:24). Böyle biriyle dost olmak istemez misin? Peki sen böyle bir dost musun? Bu soruları cevaplamana yardımcı olması için bir arkadaşta aradığın üç özelliği yaz. Sonra da senin bir arkadaşlığa kattığın üç özelliği yaz. Kendine şunları sor: “İnternetteki arkadaşlarımdan hangileri benim bir arkadaşlıkta değer verdiğim niteliklere sahip? Arkadaşlarım bu dostluğa benim neler kattığımı söylerdi?” Kutsal Kitaptaki ilke: Filipililer 2:4.

Önceliklerini belirle. İnternetteki arkadaşlıklar genellikle hobi gibi ortak ilgi alanları üzerine kuruludur. Fakat benzer ilgi alanlarına sahip olmaktansa ortak değerlere sahip olmak çok daha önemlidir. 21 yaşındaki Leanne “Belki çok fazla arkadaşım yok, ama sahip olduğum arkadaşlarım bende daha iyi biri olma isteği uyandırıyor” diyor. Kutsal Kitaptaki ilke: Özdeyişler 13:20.

Dışarı çık ve yeni insanlarla tanış. Hiçbir şey yüz yüze konuşmanın yerini tutamaz; çünkü ancak bu sayede karşındaki kişinin ses tonundaki ve yüz ifadesindeki ince ayrıntıları ve vücut dilini gözlemleyebilirsin. Kutsal Kitaptaki ilke: 1. Selanikliler 2:17.

Mektup yaz. Her ne kadar modası geçmiş gibi görünse de birine mektup yazdığımızda o kişiye özel olarak vakit ayırmış, böylece onu önemsediğimizi göstermiş oluruz. İnsanlar bugünün tempolu dünyasında birbirlerine böyle bir ilgiyi pek göstermiyor. Örneğin Sherry Turkle, Alone Together başlıklı kitabında hayatında hiç mektup almamış bir gençten söz ediyor. Bu genç, insanların mektuplaştığı yılları düşünerek şöyle diyor: “O dönemde yaşamayı çok isterdim.” Öyleyse arkadaş edinmek için bu “modası geçmiş” yöntemi kullanmaya ne dersin?

Sonuç: Gerçek bir dostluk, arada bir haberleşmekten fazlasıdır. Bu, hem senin hem de arkadaşının birbirinize sevgi, duygudaşlık ve sabır göstermenizi ve bağışlayıcı olmanızı gerektirir. Bu nitelikler bir dostluğu değerli kılar. Fakat arkadaşınla sadece internet yoluyla görüşüyorsan bu nitelikleri sergilemen zor olacaktır.